Hayır Gmail, Google, Yada Her Kimsen...

Benim Seçim ve tercihlerime bu kadar karışamazsın. Gmail ilk aktif olduğu günden beri sürekli onu kullanan ve onunla yaşayan bir kullanıcısı olarak sizi ve şirketinizi benim görselliklerimle oynama hakkından men ediyorum.

YENİ GÖRÜNÜME GEÇ'mek istemiyorum. İstemiyorum lan ben eskisini seviyorum sizene bundan. Birde ayarlara girince kısa bir süreliğine eski görünümü kullan çıkıyor. Ben ölene kadar eskisini kullanmak istiyorum. Niye her şeye bu kadar burnunuzu sokuyorsunuz anlamıyorum. Google, Gmail her kim varsa bu işlerin başında bakın yakında kavga edicez.

Güven ve İnsan

Görselsiz bir blog olacak bu. 2. bu şekilde ki karalamam olacak.

Sabah sabah neden aklıma gelir niye zihnim kurcalanır bilemem. Elbet bilinç altımda yatan bazı anlamlı yada bana göre anlamsız gerçekler mevcuttur.

İnsan doğası diyorum. İnsanlara güvenmek diyorum. Bu kadar kolayken birilerine karşı kırılmak ve güven kaybetmek ne kadar zordur yıllarca süren dostluklar ilişkiler inşaa etmek.

Bana göre bir insanın hayatı boyunca güveneceği insanların sayısı iki elinin parmaklarının toplam sayısını geçmemeli. Herkes dost herkes arkadaş gibi gözükebilir ama herkes yoldaş olamaz.

Ne diyorum lan ben.

Neyse..

Biterken çalıyordu : Anason - Zakkum

Anason Kokarken Sofralar...

Sabah sabah araba ile yine iş koştururken deli gibi bir an radyo'da bir parça çıktı. Bir oyun gereği kısa bir süreliğine dj'lik tecrübesi edinmiş olsam da müzik kültürümün olduğunu pek söylemem mümkün değil dostlar..

Yol boyunca dinleyebildiğim kadarını dinledim.. Hatta telefona sarıldım Hakan'ı aradım sabahın köründe böyle şarkıları bilecek ve sabah 8'de tek uyanık olabilecek arkadaşım oydu. Anlattım anlamadı. Anason diye gugıl'da arat dedim. Arattı sonra telefondan dinletti. Evet dedim. Evet hakan bu şarkıydı sabah sabah aklımı çelen.

Bütün gün sadece ezberleyebildiğim "Anason kokarken sofralar" repliğini mırıldanarak döndüm dolaştım.

Ulan ne güzel şarkı yapmış adamlar yahu. Eve geldim önce sevdiceğime hemen buldum şarkıyı gönderdim. Ardından blog'a yazayım dedim..

Teşekkürler zakkum. Hep böyle devam edin. Ne güzel müzik yapıyorsunuz lan.

Ben Bazen Okuyorum !

Ben bazen okuyorum dediğim gibi. Uzun zamandır, çok çok uzun zamandır bir şeyler okuma fırsatım olmamıştı. Yapamamış ve becerememiştim. Lakin şuan işlerin bile arasında kendime zaman ayırıp üstte resimde gördüğünüz kitabı okumaya başladım.

İçinde bulunan mistik ve fantastik öğeler sebebi ile başlangıçta çok dikkatimi çekti okumaya devam ediyorum bende. Tapınak şovalyesi adı ile anılan tarikatın tarihinden. mısır piramitlerinin gizemine kadar bir çok noktaya değinilmiş bence başarılı ve eğlenceli bir kitap. Okunmaya değer diye düşünüyorum.

Aydoğan Vatandaş isimli bu yazar kardeşimiz zaten genel konsept itibari ile böyle konulara değiniyor anladığım kadarı ile sizlere de önerebilirim :)

Sevgiler...

Oyunculuktan, Oyunculuğa

Hepinize merhabalar arkadaşlar ;

Vallahi ben bu blog mantığını kavrayabilmiş değilim. 3,000 küsür tıklanma var gösteriyor yani bir sürü insan okumuş okumasa da bakmış gözüküyor bloga. Ama ben bu insanlar beni nereden buluyor ediyor hiç bilmiyorum. Hani çok sosyal bir adam da değilim dicem Luine kafama terlik fırlatıcak. Lakin hiç bir yerde de paylaşmıyordum. Fakat bu günden sonra daha aktif olacağım.

Şimdi sizlere değinmek istediğim bir konu var. 

Ben ve ekip arkadaşlarım uzun zamandır uğraştığımız bir yapılanma için epey zaman harcadık emek verdik ve yüzdük yüzdük kuyruğuna geldik denilebilir. 

Bizler Random Encounter adı altında toplanan temeli oyunculuğa yani oyun oynamaya dayanan fakat artık oyunculuk işi yani oyun tasarımı ve düzenlenmesine soyunan gençleriz.

Ekibimizde bir çok farklı görevde insan var. Fakat büyümemiz gerekli. Bu noktada fedakar bir sistemde çalışabilecek İllüstrator, programcı, grafiker, kurgu yazarı gibi yada sadece oyun işine aklını koymuş ama gelişmeye açık insanlarla çalışmak istiyoruz.

Bu noktada pacincagri@hotmail.com adresini ekleyerek bana ulaşabilir ve bilgi alabilirsiniz.